Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi

Çocuk ve ergen psikiyatrisi, çocukluk ve ergenlik döneminde ortaya çıkan ruhsal ve davranışsal bozuklukların tanı, tedavi ve takibini konu alan bir tıp dalıdır. Erken yaşlarda ortaya çıkan psikiyatrik sorunlar, bireyin hem içsel dünyasını hem de sosyal ilişkilerini derinden etkileyebilir. Bu nedenle, erken tanı ve doğru tedavi yaklaşımları büyük önem taşır. Bu yazıda, özellikle sık karşılaşılan otizm, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk ve bu rahatsızlıkların tedavisinde etkili olan bilişsel davranışçı terapi yöntemine odaklanacağız.


Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB)

Otizm, genellikle yaşamın ilk üç yılı içinde belirti veren, sosyal iletişimde güçlük, tekrarlayıcı davranışlar ve sınırlı ilgi alanları ile karakterize bir nörogelişimsel bozukluktur. Otizm spektrum bozukluğu, geniş bir yelpazede farklı düzeylerde seyreder. Bazı çocuklar konuşma becerilerinde gerilik yaşarken, bazıları konuşabilir ancak karşılıklı iletişim kurmakta zorlanırlar.

Otizm tanısı konan çocuklar genellikle göz teması kurmakta zorlanır, sosyal etkileşimleri sınırlıdır ve rutinlerinin bozulmasından rahatsızlık duyarlar. Tanı sürecinde, çocuk psikiyatristleri tarafından yapılan detaylı gözlem ve testler büyük önem taşır.

Tedavi yaklaşımında bireyselleştirilmiş eğitim programları, özel eğitim ve davranışçı terapiler ön plandadır. Ayrıca, bilişsel davranışçı terapi, özellikle yüksek işlevli otizmli çocuklarda sosyal becerilerin geliştirilmesi ve anksiyete bozukluklarının azaltılmasında etkili olmaktadır.


Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, çocukluk çağında en sık tanı konan nörogelişimsel bozukluklardan biridir. DEHB, dikkat süresinin kısa olması, dürtü kontrolünde zorluk ve aşırı hareketlilik ile kendini gösterir. Bu belirtiler hem evde hem okulda çocuğun işlevselliğini ciddi şekilde etkileyebilir.

DEHB’nin üç alt tipi bulunmaktadır:

  • Dikkatsiz tip (yalnızca dikkat eksikliği baskın),

  • Hiperaktif-dürtüsel tip,

  • Bileşik tip (hem dikkat eksikliği hem hiperaktivite belirtileri).

Erken tanı konulması, çocuğun akademik ve sosyal başarısını artırmak açısından kritik önemdedir. Tanıda aileden ve öğretmenlerden alınan bilgiler, psikometrik testler ve gözlem verileri dikkate alınır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tedavisinde farmakolojik yaklaşımlar kadar, bireysel terapi, ebeveyn eğitimi ve okul desteği de önemlidir. Özellikle bilişsel davranışçı terapi, çocuğun dikkatini organize etmesi, dürtü kontrolünü geliştirmesi ve sosyal becerilerini artırması açısından fayda sağlamaktadır.


Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)

Obsesif kompulsif bozukluk, çocuklukta ve ergenlikte başlayabilen, kişinin istemediği halde aklına gelen takıntılı düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşünceleri bastırmak için yaptığı yineleyici davranışlar (kompulsiyonlar) ile karakterize bir anksiyete bozukluğudur.

Çocuklarda OKB genellikle şu şekilde kendini gösterebilir:

  • Aşırı temizlik, yıkama, düzenleme ihtiyacı,

  • Sürekli tekrar etme ya da sayma davranışları,

  • Kötü bir şey olacak düşüncesiyle dua etme ya da içsel telkinlerde bulunma,

  • Kapının kilitli olduğundan defalarca emin olma.

Bu tür belirtiler çocuğun yaşam kalitesini ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. OKB, çoğu zaman çocuğun utandığı ve gizlemeye çalıştığı bir rahatsızlıktır. Bu yüzden ailelerin dikkatli olması ve çocukta takıntılı davranışlar gözlemlediğinde profesyonel yardım alması önemlidir.

Bilişsel davranışçı terapi, OKB tedavisinde birinci basamak yaklaşımlardan biridir. Özellikle maruz bırakma ve tepkiyi önleme (ERP) teknikleri, çocuğun obsesyonlarına verdiği tepkileri değiştirmesine yardımcı olur.


Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)

Bilişsel davranışçı terapi, çocuk ve ergenlerde sık karşılaşılan birçok psikiyatrik bozukluğun tedavisinde etkili bir psikoterapi yöntemidir. Bu terapi modeli, bireyin düşünce kalıplarını ve davranışlarını inceleyerek, olumsuz düşüncelerin daha sağlıklı olanlarla değiştirilmesini hedefler.

BDT, özellikle şu bozuklukların tedavisinde etkilidir:

  • Otizm (özellikle sosyal beceri eğitimi ve anksiyete yönetimi),

  • Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (zaman yönetimi, dürtü kontrolü, öfke yönetimi),

  • Obsesif kompulsif bozukluk (takıntılarla başa çıkma stratejileri).

Bu terapi yönteminde çocukla yapılan seansların yanı sıra, ebeveyn eğitimi de önemlidir. Ailelerin çocuğun düşünce yapısını anlaması ve olumlu davranışları pekiştirmesi, terapi sürecini destekler.

Ayrıca bilişsel davranışçı terapi, ergenlerde görülen sınav kaygısı, sosyal fobi, depresyon ve düşük özgüven gibi problemlerle başa çıkmada da oldukça etkilidir.


Çocuk ve ergen psikiyatrisi, yalnızca bir bireyin değil, bir ailenin ve gelecekteki toplumun ruh sağlığını ilgilendiren çok önemli bir uzmanlık alanıdır. Otizm, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk gibi psikiyatrik sorunlar, erken tanı ve etkili terapi yöntemleriyle kontrol altına alınabilir. Bu noktada, bilimsel temelli bir yaklaşım olan bilişsel davranışçı terapi, çocukların ve ergenlerin yaşam kalitesini artırmada güçlü bir araçtır.

Çocuğunuzda davranışsal ya da duygusal sorunlar gözlemliyorsanız, zaman kaybetmeden bir çocuk ve ergen psikiyatristine başvurmanız önemlidir. Erken müdahale, uzun vadeli başarıların anahtarıdır.